Savaşların Gölgesinde

Sharing is caring!

Otuz yaşlarında bir baba, 5-6 yaşındaki kızını otobüse bindirirken gözleri yaşlı, çocuğuna sarılıyor, belki de son kez bu sarılma, bırakmak istemiyor küçük kızını, gözleri yaşlarla dolup taşarken belki de son kez öpüyor kızını canlı kanlı. Girmek istemediği bir savaşa çekilmiş ülkesini korumak ve kızına güzel bir gelecek bırakmak için gidiyor, belki de kızını bir daha asla göremeyecek ama gitmek zorunda.

Savaşlar neden var?
Neden savaşır insan ?

Dünya’da yeterince acı yokmuş gibi ihtiyacımız olan son şey başka bir savaşken nasıl oluyor da bunlar tekrar tekrar yaşanıyor.
Çocukken o otobüse binen babasını belki de son kez görecek çocuktum, Şimdi çocuğunu o otobüse bindiren babayım, yarın çocuğunun dizleri dibinde savaş kurşunu ile ölü insan belki de ben olacağım.

O çocuğu babasız bırakan, o babayı kızından ayıran, o insanı evladının önünde öldürenler kim? Kim bilmiyorum ama ben değilim.
Belki de bu yüzden bir savaş olsa öleceklerden ilk’i de benim. Çünkü elim o tetiğe gittiğinde namlunun ucunda bir baba, bir kardeş, bir evlat olduğu gözlerimin önüne gelir, ben öldürmek le yaşatmak arasında seçim yaparsam yaşatmayı seçerim.

Ben bir babaya kurşun sıkamam, ben bir kardeşe kurşun sıkamam, ben bir oğula kurşun sıkamam. Sıkacağım o kurşun sadece karşıdakini değil, beni de öldürür.

Lütfen insanların birbirini vurmasına izin vermeyin.
Suriye’de, Afganistan’da, Ukrayna’da ölenler senin gibi, benim gibi insanlar.
Yaşamak hepimizin hakkı…

Sharing is caring!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir