Yeni Bir Yıl Rüyası
Çoğu insan garipser suskunluklarımı, çok az insan tahmin edebilir gerçekte aklımdan geçen binlerce şeyin yarattığı gürültüden sessizleştiğimi.
Uzun zaman olmuştu kendi evime gelmeyeli, kendimle vakit geçirmeyeli olmuş biraz, ve yine özlemişim bazı anıları bu evdeki onu fark ettim, neden kolay yoldan gitmek varken zor yolları seçtiğimi hatırladım. Buz dolabında gözüme takılan bir resim yanında yapılacak yemekler listesi ve kendime düştüğüm o çok önemli unutmamam gereken not “Temet Nosce”.
Geçen sene böyle bir günde dört duvar arasında covid19’la mücadele ediyordum, etmem gereken başka mücadeleler olacağından habersiz. En kötüsü kendinle yüzleşmek ama onu da hallettik. En azından bir sürelik kendimle geçici bir barış anlaşması imzaladım. Anti-depresan yok, Alkol yok, Kafamı bulandıran hiçbir şey yok.
Ne mi var?
Eski dostum bilgisayar var, Playstation’da harcayacağım boş saatler var, hayatın boktan oluşunu kabullenmişlik var, var var da var var. Çok şey var aslında, hepsinden önemlisi önümde yeni bir yıl var. Renksiz geçen 2018 yılından sonra 2019’un renkli geçmesini dilemiştim, öyle bir geçti ki 2019 ne 2020’den bir şey anladık ne de 2021’den. 2022 için biraz daha umutluyum ama kafamdaki zamanı belli olmayan geri sayımların da yaklaştığını hissediyorum. Sevdiklerim için endişeleniyorum. Hiç olmadığı kadar korkuyorum. Kendimi yalnızlaştırıyorum ki acısı benimle dört duvar arasında kalsın. Başkalarının parçaladığı kalbimdeki son sevgi damlacıkları da onların olsun istiyorum ama yine de sarılmaktan korkuyorum.
Yılbaşı..
Konumuz yıl başı olmalıydı,
Her yeni yılda yaptığım gibi bu yıl da gökyüzündeki evrenin sonsuzluğuna bakarak girmek istiyorum yeni yıla.
Her kayan yıldız bir gözyaşı gibi düşerken hayatımdan kayıp gidenleri hatırlatıyor olacak yine ama olsun.
Kaybettiklerimi gökyüzüne gömmeye alıştım ben, onların çatısı altında büyüdüm ne de olsa, bu yıl da çok güzel bir yeni yıl ağacım var.
Altı hediye paketleri ile dolu olmasa bile parlak ışıklarını izlemek bile bana yetiyor, malum eski yeni yıl aile yemekleri de pek kalmadı artık. Miladını doldurmuş aile etkinlikleri arasında bir tik de o aldı. Belli olmaz, belli belirsiz hortlayabiliyor bazen eski gelenekler, yine de o eski heyecanı yok. 2022 olana kadar kaç yazı daha yazarım bilmiyorum. Bu aralar sessizliğimi eski dostum bilgisayarım aracılığı ile internetin derinlerine gönderiyorum. Okuyan var mı bilmiyorum ama bu yazıları yazmamın nedeni aslında beni tanıyan insanların okuması değildi. Beni tanımayan insanların hakkımda anlattıklarım kadarıyla bir fikirlerinin olmasıydı. Evet bu dünyaya bir şey katmayacak, okuyanların hayatından belki de zamanlarını çalacak yine de öldüğümde benden bir parçanın buralarda dolanıyor olduğunu bilerek ölmek bana huzur verecek.
Ne Rüya ama.. Yeni yıl rüyam öldüğüm zaman başkalarına saçma hayatımın, karamsarlıklarımın, başarısızlıklarımın okunup belki de alay edildiği bir gelecek yaratmak. Alkole geri başlasam sanırım daha mantıklı kararlar alabilirim.
En azından alkollü olduğum için bir mazeretim olurdu.
Yazımı sonlandırırken yılbaşı ağacımı ve çok değerli Resim hocama çizdirdiğim ve duvarıma astığım resmi de burada paylaşmak istiyorum.
Hayatımdan bir dilim sunuyorum, afiyet olsun.