Kırılamayan Döngüler
Yalnızlık korkusundan mı acaba?
Sana iyi gelmediğini düşündüğün kişiye takılıp kalmak ve takıldığın noktadan uzaklaşmaya çalışırken dönüp aynı noktada kendini bulmak ?
Belki de bize iyi gelmese bile bizden vazgeçemediğini görmektir ona geri dönme sebebimiz. Kendimizden ne kadar nefret edersek edelim, biz kendimizden vazgeçmişken onun vazgeçmeyişi bağlar belki de bizi ona.
Değer vermediğimiz hayatımıza bir gram değer veriyormuş gibi hissetmemizi sağlıyordur belki.
Sonra dönüp bakıyoruz, yıllar geçmiş aynı kıramadığımız döngünün içinde, bilmediğimiz belki de bize iyi gelecek onca insan varken, bizim için en zehirlisine kaptırmışız kendimizi, kalbimizdeki son iyilik hücrelerini onun zehriyle harmanlamışız geriye eski bizden o küçük saf çocuktan hiçbir şey kalmazcasına tükenmişiz.
İşin kötü tarafı, farkına bile varmadan bizim de başkalarını zehirlemeye başlamış olmamız, bizi asıl seven değer verenlere sırf sevdiğimiz bizi zehirledi diye bu zehri onlara da tattırmamız.
Aşık olmak zarar vermekmiş belki de sevdiğin kişiye,
Onu mutsuz eden sen iken bunu hissedememekmiş.
Kahrolmakmış yalnızlığa mahkum ederken birbirimizi.
Kapatmakmış kalbimizdeki tüm kapıları başkalarına
Yok etmekmiş kendimizi değmeyen aşklar uğruna.
Herkes sizden vaz geçerken, vazgeçememekmiş bir tek bakış uğruna.
Hapislere düşmekmiş belki de, karanlık odalarda duvarlara hayalini çizmekmiş.
Kahrolmakmış her saniyesinde yalnız kalacağını bile bile ondan tamamen vazgeçtiğinde.
Yazmak ağır geliyor artık ellerime, kalbimi parçalıyor her bir kelime ve cümle.
Yazıyorum yine de, yüreğim ellerimde.