Bir Kamp Gecesi
Ormanın derinliklerinde 2 çadır ve 4 farklı hisse sahip birey.
Etraftan gelen ağustos böcekleri sesi, cırcır böcekleri sesi ile baykuş sesi dışında fazla bir ses yok. Uzun ağaçların arasından görünen yıldızlar ateşi olmayan karanlık kampımızı aydınlatırken bizde yıldızları hayranlıkla izliyorduk.
Müziğin sesi ve sözleriyle herkes kendinden bir his katıyordu geceye,
Eğlence vardı, Keder vardı, Heyecan vardı, Endişe vardı. Hepsinin ortak noktası ise yalnız olmalarıydı. Gökyüzüne baktıklarında gördükleri milyarlarca yıldızın aslında birbirlerinden çok uzakta olması gibi onlar da birbirlerinden çok uzaktılar.
Birbirlerinden uzak olmaları aynı anı paylaşamayacakları anlamına gelmiyordu elbet, o yıldızların aydınlattığı karanlık kamp gecesinin de bir sabahı oldu tabi ki..
Buz gibi bir gecede sarılıp ısınacak kimse yokken geçti ve bitti gece. Geriye kalan sadece küçük anılardı.
