Bol kayıplı bir yıl..

Sharing is caring!

Öz abim gibi sevdiğim Kuzenim Mustafa Abim’i kaybetmenin hüznünü üstümden atabileceğimi düşünmüyorum, bu gün birini daha defnettik o mezarlığa, Havva abla’yı.. Nenemlerin akranı, eniştemin Annesi, Her ölüm acıdır ama abimin ölümü daha da acı oldu yüreğimde. Kalbim nasıl dayanıyor bu yılın şubat ayından beri bu kadar acıya bilmiyorum, önce “tamam ! artık oldu, buldum” dediğimi kaybettim, sonra gururumu kaybettim, yarattığım beni kaybettim, doğrulacaktım tam ki huzurumu kaybettim, sonra abimi kaybettim. Kayıplarla dolu bir yıl.. BOL KAYIPLI BİR YIL.. Benden kim bilir daha neleri alıp götürecek bu yıl.

Tebrikler 2025 hayatımın 38 yılının en karanlık yılı seçildin gönlümde. Buyur plaketin burda ..|..

Çok mu acele ettim Ödülü vermekte ? 2025 henüz bitmedi, benim için daha nasıl korkunç şeyler hazırladı kim bilir hayat.

Yeni “kız arkadaşım” manifest’lerle kafayı bozmuş durumda, diyor ki neyi çok istersen sürekli onu dile ve onu hedefle sonunda senin olur ama nasıl istediğin de önemli, bir balık istiyorum dersen o balık canlı kanlı bir balık da olabilir akvaryumda, seni yemek için denizde üzerine gelen bir köpekbalığı da olabilir.

Bence hayatımın tamamı gidi manifest’lerde saçmalık. Oturmuş gecenin 3’üne yaklaşırken Dexter izleyip kendimde benzerlikler bulmaya devam ediyorum, Gılgamış destanlarının toplandığı kitabın içindeki hikayeler çok ilgimi çekiyor olsa da beynim sadece 3 sayfasını okuyabilecek dinginliğe erişebildi.

Dışardan bakanlar Suskun, Sessiz, İçine kapanık, Düşünceli bir ben görüyor. Kimse içimde kopan fırtınaları bilmiyor. Böyle mi olmalı ? Herkese, her şeye kendimi kapatmalımıyım ?
Yarattığım benliğim ve davranışlarım uyuşmuyor. Anneme Babama Kardeşime sarılmak istiyorum yarın olmayacağını bildiğim için, başka fırsatım olmayabileceğini düşündüğüm için. Yine de yapamıyorum. Kendi beynimin yarattığı duvarlara tosluyor, göt üstü yere düşüyorum.

40 yaşına 2 kala orta yaşlı bir bedene sıkışmış ergen bir birey gibiyim. Hertürlü sorumluluktan kaçan, sadece kendi isteklerini yapmaya çalışan, başkalarının ihtiyaçlarını görmezden gelen, olabildiğince görünmez olmaya çalışan iğrenç biri oldum.

İnsan hayatında 3 kez aşık olurmuş yazıma da atıfda bulunasım geldi. Sanırım ben haklarımı doldurdum.
Resmi olarak yaptığım tüm seçimlerin yanlış olduğu onaylandı. Benim her şeyden önde tutduğum kimse beni aynı yere koymadı. Koyanların da belkide ben değerini bilemedim. şimdi son bir kez yanlış olduğunu hissettiğim bir şey yapıyorum.. Bu yazıyı yazmaya başlarken içimi döküp uzaklaşacaktım halbuki.

Hayatın, Galaksinin, Evrenin ve diğer bütün her şeyin cevabının 42 olduğunu bilmiyorsanız size kendimi nasıl ifade edebilirim ki ?

Sharing is caring!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir