Hayalet
Masamda dağınık duran birkaç defter, klimanın kumandası, üzerinde “iyilik zamanı” yazan mart ayının bilge çocuk dergisi, renkli kalemler ve yeni yılda hediye olarak verilmiş bir kutunun içinde saçma bir çam ağacı var.
Kalbimde bir sızı var, sızının adı belli, hiç geçmeyecek bir yara belki.
Aklımda intihara eğilimli fikirler, evrenin yaratılışını sorgulayan düşünceler, hiç sevmediğim bir müzik tarzı olan RAP müziğin dizelerinde geçen sözler var.
“Aslında hesapta yoktu
Ama seni görüp büyülendim
Her gece kafamda kurdum
Sana bağlanacağımı bilemezdim
Sonra da sevgili olduk
Hiç birisi aramıza giremezdi
Seni o halde gördüm
Sonra bi sigara yaktım
Seni sevdiğimi cümle alem gördü
Çok iyi oyuncusun yoksa ben mi kördüm?
Sevdiğim kız hala yaşıyor evet
Ama benim sevdiğim o hali öldü
Birini bulunca aklına ben gelicem
Elini tutunca aklına ben gelicem
O şarkı çalınca aklına ben gelicem
Unutma aklına ben gelicem aklına ben gelicem aklına ben gelicem
Bi gün başkasını bulursan o gün kendimi öldürücem
Sakın bana deme burda beni bekle
Gittin yanımdan hem de büyük bi zevkle
Başkası girecek hayatına
Gidip ona da sor hadi en sevdiğin renk ne ?
Herşey rüya girdin dünyama bir an
Sadece sensin yok bana başka liman
Saçma sapan konulara geriliyorsun
Önceden gülüp geçerdik şimdi deliriyorsun
Güzelim gerçekten zoruma gidiyor
Gözlerimin önünde değişiyorsun”
BLOK3 – Aklına ben gelicem
Hayallerimle yaşayan bir hayalete dönüştüm. Fıkra bukadar…
