Ne Oluyor Bana !

Sharing is caring!

Bugün uzun zamandır hissetmediğim o his bir anda içime işledi.
Nefesim kesildi, şuan halen nefes almakta zorlanıyorum, anexiyete atağıdır belki bilmiyorum ama o duyguyu hatırladım, bir duygunun tadı olabilir mi ? ağzımda tadını hissettim o duygunun.
Berlin’de parkta kalabalığın ortasında evrende tek başıma kalmışım gibi hissettiğim o duyguyu hissettim.
Ciğerlerime giden havanın yetersizliğini hissettim.
Başım dönüyor, saçma şekilde gözlerim doluyor ve tek sebebi grip olmam değil, çok halsizim, çok yorgunum, çok üzgünüm. Gülüşlerimde bir burukluk, sevinçlerimde bir sahtelik hissediyorum.
Neden böyle oldum ben ? Beni bu hale bir kişi getirmedi biliyorum, hepiniz suçlusunuz.

Sabah uyanmadan rüyamda “seni tanımak isterdim” dedi bir ses ve bilinçsizce bir şiirle cevap verdim.

Beni tanımak istemezsin,
Sözlerim kılıç gibi gelir,
ikiye böler seni.
Dizelerim iğne gibidir,
batar kalbine derinden.
Şefkatim boğar seni,
Kaçmak istersin.
Sahiplenen sarılmalarım,
Dokunuşlarım vardır.
Sen sevmezsin birinin olmayı,
Beni tanımak istemezsin.
Kandırma kendini,
Ne de beni.

Karanlık bir örtü çökmüş gibi üzerime, bir bataklığa saplanmışım gibi, çırpındıkça dibe gidiyorum, çırpındıkça daha da batıyorum. Ve aklıma gelen o Nilüfer şarkısı.. Haram Geceler…

Ne kadar daha dayanabilirim bilmiyorum. Hepiniz suçlusunuz, inandığım, güvendiğim her biriniz.
Kendi kaybolmuşluklarınızda öldürdünüz dünyaya umutla bakan yüreğimi,
Kendi şüpelerinizde benim sadakatimi sorguladınız, hiçbir sadakat göstermeden.
Kendi bilinmezliklerinizde yok ettiniz inançlarımı, beni neye dönüştürdüğünüzü bilmeden harcadınız size verdiğim her şefkati,
Hayallerimi yıktınız üzerine kendinizinkileri inşa ederken.
Narsist duygularınızla beni suçladınız bencil olmakla, beni kendi kendimi binlerce kez öldürüp daha iyi olmak için küllerimden doğmaya zorladınız. Hepiniz için öldüm ben. Tek tek her biriniz için öldüm, beni diri diri mezara soktunuz, yaşlı , huysuz, umutsuz, sevgisiz, nefret dolu o yaşlıları daha iyi anlıyorum. Siz ve sizin gibiler hayallerini çaldığı için, umutlarını öldürdüğü için, sevgilerine layık olmadığınız için, şefkat isterken verdiğiniz sahte şefkatlerin içine gizlenmiş zehirlerle kemirdiniz onları.

Çocukken o teyzenin cüzdanını bulup ona verdiğim gün “iyilik yapan iyilik bulur” un üstüne ayağımın takılıp en sevdiğim oyuncağımla çamurun içine düşüp leş gibi olduğum o gün hayatın ne boktan bir yer olduğunu anlamıştım, yine de iyiliğe inanmak istedim, gözümün içine bak baka yalan söyleyen insanların yalanları ortaya çıktığı zaman her şey ortadayken yine de onların sözüne inanmayı seçtiğim gün daha da eksildi içimden, kendimden birşeyler yine de inanmak istedim. Hayır o bunu yapmaz dediğim herkes herşeyi yaptı ! Hayır o beni seviyor dediğim herkes beni terk etti, Hayır o beni yarı yolda bırakmaz dediğim herkes beni yarı yolda bıraktı.

Öyle olsun… Azad ediyorum sizi…
Çıkın gidin hayatımdan, alın o sahte sevgilerinizi, şefkatlerinizi, gülümsemelerinizi, mutluluklarınızı herşeyinizi. Hiçbir şey istemiyorum sizden. Rahat bırakın beni.

EN BÜYÜK SUÇLU BENİM…
Özlüyorum, Ölüyorum..
In This Shirt · The Irrepressibles

Sharing is caring!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir