Ölüme giden yol ! 2024’ün Sondan Bir Öncesi
Uzun zamandır ne söyleyeceğimi, ne yazacağımı bilemiyorum. Okadar ürkütmüş ve tüketmiş ki beni hayat tecrübelerim ve yaşadıklarım, belkide bu yüzden yalnız attığım adımların çığlıklarını duyamıyordum.
Yaşanması gerekenler yaşandı ve belkide dahası yoktur. Hayatımda yepyeni bir döneme girdim, Tecrübelerim daha birikmiş, acılarım daha az incitiyor, birçok şeyi yeniledim hayatımda birtek insanlara olan inancımı yenileyemedim o hala kırık. Bu yeni yıl yazısı değil onu belirtmeden geçmek istemedim.
Termodinamik yasaları, Yaşam ve Ölüm döngüsü, Neden ve Sonuç ilişkisi, Etkime ve Tepkimeler Hepinize Müjde, artık pes ediyorum. Bu zamana kadar dönüşmeye korktuğum şeye dönüşmemde hepinizin katkısı oldu.
Geçen gün psikolojik burhanlarda olan ve zamanın geçmediğini düşünen yeğenime moral vermek, içinde olduğu duruma yönelik farklı bir bakış açısı sunmak için, çok da farkında olmadığım zihnimin derinlerine sakladığım düşüncelerin kombinasyonu bir cümle çıktı ortaya.
“Time is always relative and perspective is what we have to observe the life we have in that Timeline”
Türkçesi
“Zaman her zaman görecelidir ve o zaman çizelgesinde sahip olduğumuz hayatı gözlemlemek için elimizde olan tek şey bakış açımızdır.”
Sanırım yine kendimi imha moduna girdim, Felsefik sayfalarımı, yazılarımı, düşüncelerimi hatta bu bloğu bile yok etmeyi düşünüyorum, odaya baktığımda her yerde kırmızı mavi dönen ışıklar, kulağı sağır eden siren sesleri var. Avuçlarımda parçalanan kalbimden kalmış son birkaç parçanın da yavaşça alev aldığını görüyorum. Spotify açık olmasa da ” Belki de biz Öğrenmeliyiz. Belki de biz Sevmemeliyiz” çalıyor.
Bir insan ne zaman kopar başka bir insandan ?
Aldatıldığında mı ?
Terk edildiğinde mi ?
Aradığının o olduğundan emin olmadığında mı?
Sevgisi bittiğinde mi ?
Sevilmediğini hissettiğinde mi ?
Sevgisi değer görmediğinde mi ?
Belkide vediği değerin kendine verilmediğini hissettiğindedir.
Cevabı bilmiyorum, bilseydim herşey daha kolay olabilirdi belki.