Sönen Hayaller ve Rüyalar
Dün gece rüyama geldin yine,
Pahalı spor bir arabadan inerken yanında tanımadığım iki uzun boylu adam vardı, biri uzun saçlı diğeri kısa saçlı, ikisi de yakışıklı mı yakışıklı. Bana doğru yürüdünüz iki adam birkaç adım sonra durdu sen bana gelmeye devam ettin. Yüzünde farklı bir bakış vardı, kimse bana o kadar nefretle bakmamıştı, benden intikam almak istermiş gibi bakıyordun.
Bana zarar vermek istiyordun, yeterince acı çekmediğimi düşünüyordun. Sensiz kalmamın benim için ne kadar zor ve acı çekici olduğunu anlamıyordun.
Rüyamdan uyandım göğsümde inanılmaz bir ağrı ile, kalp krizi geçirdiğimi düşündüm ilk göğsüm sıkışıyordu, nefes alamamaya başladım, uykumdan ölüme uyanıyordum sanki. Odanın duvarları gittikçe daralıyordu, yataktan fırladım hemen mutfağa koşup soğuk bir bardak su doldurdum.. Ellerim titriyordu, içim yanıyordu, bir dikişte tüm suyu içtim ama içimdeki yangınlar sönmüyordu, içimdeki acı dinmiyordu. Artık hayatımın sonuna kadar eksilmiştin benden, bunun farkındalığı ve acısıydı kalbimdeki, o an bunu anladım.
Geçmişte yaptıklarımı değiştiremezdim artık, Şimdilerde acı çekiyordum, Gelecekte ise bir daha aynı mutluluğu, aynı huzuru, aynı düşünce yapısını başka birinde bulabilir miyim bilmiyordum.
İçimde yanan umut ateşi ve hayallerim sönmüş, seninle olan rüyalarım da birer kabusa dönüşmüş.
Hayatımın içindeki en güzel Renktin sen, şimdi sensiz dünyam bir ton daha renksiz.
Eskisinden daha da solmuş, umutsuz, tatsız, sensiz.