Geçmişin Hayaletleri
Evet biliyorum,
yazılarımda hep geçmişimin hayaletlerinden ve onlara karşı hissettiğim duygulardan çok bahsediyorum. Anı yaşayamadığım her an karşıma çıkan hatıralar beni geleceğim için endişelendiriyor.
Eskiden olduğumdan daha kötü bir insan olamam diye düşünürken, yaptıklarım ne kadar iyi biri olduğum sorusunu bana sorduruyor.
Beni bu duruma getiren ben miyim ?
Yoksa beni bu duruma getiren onlar mı?
Ben kalbimin kötü olduğunu düşünmüyorum ama yapmaya zorlandığım seçimlerin sonuçlarının iyi olmadığını görmek beni kendimi tekrar tekrar sorgulamaya itiyor. Üstüme çöken çok büyük bir ağırlık var, Prozac kullanmaya başlayalı 4 gün oldu ama mutlu değilim, çok doğru düşünemediğimi hissediyorum, ilaç beni uyuşturuyor, istemsizce kaşlarım çatılı buluyorum kendimi, sinirleniyorum. Her şeye sinirleniyorum.. Hepsinden çok da kendime.. ” Neden bunu kendine yapıyorsun” sorusunun bir cevabı yok. Kendimi sürekli acı çekerken buluyorum. Nefes almakta zorlanıyorum. Nefes alamıyorum.
Geçmişin hayaletleri ile yaşarken, geleceğin ne getireceğini bilemiyor olmak beni kokutuyor.
Kimsenin istediği gibi biri olamadım, kendi istediğim gibi de olamıyorum.
Olmaktan korktuğum kişiye dönüşüyormuşum gibi hissediyorum, acaba bu olmasını ertelediğim kaçınılmaz bir son mu? Cevabını bilmiyorum ama aramaktan da vazgeçmiyorum.