Kumlarda kaybedilen Masumiyet.
Hayatımda ilk kez kıskançlığımın beni ele geçirmesine izin verdim.
Eski dostum alkol da buna katkı sağlamadı değil,
Oysa her şey güzel başlamıştı,
O geldi ve karanlık dünyama ışık saçtı yine,
olanlar ondan sonra oldu.
Işık getiren ışığını benden çekti ve boğulmaya başladım yine karanlıkta,O hiç tanımadığı bir başkasının gözlerine bana hiç bakmadığı gibi bakarken içimde kalan son ışık damlasının da kararlığını hissettim.
Sadece kalbim değil, gözlerim de karardı. Tutkuyla bağlandığım o kişinin ruhuna dokunan ben olmalıyken o hiç tanımadığı birinin kollarındaydı. Nasıl kıskanmaz ki insan..
Kıskançlık sarmaya başlamışken bedenimi orada öylece duramazdım ve durmadım da. Işığımı geri istiyordum ve bunun için harekete geçmeliydim. Kavga etmek pahasına göze aldım her şeyi ve çekip aldım ışığımı. Fakat bir sorun vardı, sanki onun da ışığı sönüyor gibiydi bu kalabalığın ortasında. Kendi ışığını arıyor gibiydi. İşte o an anladım. O beni ışıldatıyor olsa da, benim karanlığım onun ışığını da yutuyordu belki de..
Yanında kalıp onu korumak isterken bana olan ilgisini hissettim, ona ışık olabilirim diye düşündüm,tam birbirimizin ışığı olacaktık ki işler boka sardı. Her yeri karanlık kapladı..
daha önce de kalabalık bir grupla kavgaya girmiştim ama bu seferki farklıydı. beş kişiye karşı tek başıma direndim. Doğal olarak fazla hasarı alan bendim..
Her şeyin boka sardığı o gece hayatımın ışığını da kaybettim.
Şimdi yine tamamen karanlıktayım.